Dosya

Kahveden Hamama: Turquerie

Fransa ile İngiltere’nin Osmanlı İmparatorluğundan çekindiği 15. ve 16. yüzyıllarda Avrupa’daki kraliyet ve soylu aileler Doğu’yu yeterince tanımıyor, kendi dekorlarına ancak halı gibi nadir ürünler ilave ediyorlardı

Fransa ile İngiltere’nin Osmanlı İmparatorluğundan çekindiği 15. ve 16. yüzyıllarda Avrupa’daki kraliyet ve soylu aileler Doğu’yu yeterince tanımıyor, kendi dekorlarına ancak halı gibi nadir ürünler ilave ediyorlardı. Örneğin İngiltere kralı Sekizinci Henry (1491 – 1547), o tarihlerde sarayında yüzlerce halı bulunmasından son derece gururluydu. Avrupa’da yankı uyandıran gerçek Turquerie modası, 17. yüzyılın sonundan 18. yüzyılın sonuna etkinliğini sürdürdü. Turquerie’nin yayılmasına katkısı olan ürünler arasında lokum, nargile, çubuk, Türk hamamı, havlu, peşkir, kavuk (serpuş), nar, lale motifleri, Avrupalıların “sorbet” ismi verdikleri şerbet, sofa, divan, gümüş toka ve kemerler, takunya, “mohair” denilen angora yünü, minyatür portrecilik, İznik seramikleri, Osmanlı çadır köşk ve şadırvanları, Edirnekâri, oryantal çiçek motifli Bursa çatma ipek kumaşlar, ebru sanatı ve sarmalar bulunmaktadır. Egzotik ve gizemli Doğu’dan gelen Osmanlı kültürüne ait bu nesneler, Avrupalılarda yeni bir esinti, merak ve hayranlık oluşturuyordu.

İpek yolu üzerinde bulunan İstanbul’dan temin edilen kahve, çay ve baharat gibi ürünlerin de Turquerie modasına şüphesiz büyük katkısı olmuştur. Türk kahvesinin ya da “Café Turc” deyiminin, henüz kahvenin tüketilmediği Avrupa’ya, Türkler tarafından tanıtıldığını göstermektedir.

Yazar Hakkında

Erol Makzume

Yorum Ekle