Gündem

Medeniyet Kuran Deha: Sinan

Yazar: Melih Uslu

Mimar Sinan sergisine gitmek için sebep çok: Erguvanların ve mor salkımların iyice coştuğu pırıl pırıl bir ilkbahar sabahında Boğaz vapuruna binmek bunlardan sadece biri.

Mimar Sinan sergisine gitmek için sebep çok: Erguvanların ve mor salkımların iyice coştuğu pırıl pırıl bir ilkbahar sabahında Boğaz vapuruna binmek bunlardan sadece biri. İster Karaköy’de dilerseniz Kabataş’ta inip 15 dakika yürüyünce işte Tophane Çeşmesi bütün zarafetiyle karşınızda. Biraz ilerideki Kılıç Ali Paşa Külliyesi, Sinan’ın dehasını hissettirmeye başlıyor bile. Oysa daha sergiye adım bile atmadık! Tramvay yolunu aşıp karşıdaki yokuştan ilk sağa kıvrılınca Tophane-i Amire’yle tanışıyoruz. 15. yüzyıldan kalma bina bu sergiye ne kadar da yakışıyor değil mi? Kişi başı 19 TL (öğrenci 12 TL) olan bilet ücretini ödedikten sonra, artık sergiyi gezmeye hazırız. Buyurun, Sinan’ın dünyasını birlikte keşfedelim.,

EN KAPSAMLI SERGİ

Sergi, büyük dehasıyla eşsiz yapıtlarını hem kültürümüze hem de dünya mimarlık mirasına kazandıran Mimar Sinan’ın 427. ölüm yılı nedeniyle açılmış. Toplam iki bin metrekarelik alana yayılan Dehanın Şaheserleri, dokuz ana bölümden oluşuyor. Kapıdan girişte sol taraftaki ilk bölümün adı, Sinan’ı Anlamak. Bu kısımda yaklaşık 100 yıllık hayatı boyunca 400’e yakın eser bırakan Sinan’ın imparatorluk mimari stilinin temelini oluşturduğu anlatılıyor. Sinan hakkında düzenlenmiş en geniş kapsamlı sergi olarak nitelendirilen etkinlikte klasik tekniklerin yanı sıra, kullanıcı etkileşimini ön planda tutan aplikasyonlar, streoskopik sistemler, video gösterimleri ve 3D animasyon teknolojileri kullanılmış. Hassa Ocağı, Kültürel Etkileşimler, Haritalar ve Silüetler, Fotoğraflarla Sinan ve Yakın Mercekten gibi kısımlar arasında benim en çok etkilendiğim bölüm, Mimari Adap 1 ve 2 oluyor. Neden mi? Çünkü Sinan’ın eserleri bir zaman dizini üzerinde, kubbe ölçüleri ve mimari detayları ile anlatılıyor. İnceledikçe Sinan’ın çağını aşan dehasını ve bu topraklar için ne denli bir şans olduğunu anlamaya başlıyorsunuz. Sergi anlatıları ve belgesel gösterimi kısmında biraz mola verdikten sonra, serginin en etkileyici bölümüne geliyor sıra. Bunun için ana binadan çıkıp tek kubbe alanına geçmek gerekiyor. Dev kapıyı aralayıp içeri girildiğinde, koyu karanlıkta içeriden gelen kozmik sesleri ilk anda algılayamıyor insan. Fakat kısa sürede şaşkınlık yerini hayranlığa bırakıyor. Burada Mimar Sinan’ın başyapıtları video mapping yöntemiyle Tophane-i Amire’deki mevcut kubbeye yansıtılıyor. Bize de kubbe altına yayılmış minderlere oturup “Sinan zamanı”nı yaşamak düşüyor…

Sergi, 31 Mayıs’a kadar, pazartesi hariç, her gün 10.00 – 22.00 arası açık. Kaçırmayın deriz.

Bilgi için: www.mimarsinansergi.com

Yazar Hakkında

Melih Uslu

MELİH USLU
1976 Almanya doğumlu. Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi mezunu. Sabah Gazetesi, Gezi Travel dergisi, Levenin Turkije, Skylife, Sun Times, Pegasus Magazine, Gulf News, Die Welt ve The Daily Telegraph’ın aralarında bulunduğu bir çok uluslararası yayında editörlük ve yazarlık yaptı. 35 ülkenin yanı sıra Türkiye’nin tamamını gezdi. World Travel Channel’da programlar yaptı. Nereye Gitmeli? isimli kitabında röportajlarını toplayan Uslu, seyahat ağırlıklı birçok kitaba katkıda bulundu. Psikolojik danışman eşiyle birlikte İstanbul’da yaşıyor ve İngilizce - Almanca biliyor.

Yorum Ekle