Sanat

Global Bir Müzik Adamı: Dimitri Kantemir

Makam, usul ve nota sistemleriyle Türk müziğinin temel taşlarından birini oluşturan Dimitri Kandemir’in Romanya kırsalından İstanbul’un Haliç kıyılarına uzanan hikâyesini biliyor muydunuz?

Dimitri Kantemir (1673-1723), 16. yüzyılda Bogdan eyaletinin günümüzde Romanya sınırları içinde yer alan ve sonraki yıllarda kendi adıyla anılacak Silişten kasabasında doğar. Babasının Osmanlı tarafından Boğdan Beyliği’ne atanması üzerine İstanbul’a getirilen Kantemir, Babıali yıllarında birçok müzikal çalışma içerisinde bulunur. Osmanlı eğitim sistemi içinde tahsil görür. Saz çalmayı öğrenmesi ile birlikte Türk müziğinin temeli hakkında bilgi sahibi olur. 19 yaşında yazdığı ve günümüzde bile konuşulan ve Kantemir Edvarı diye de anılan Kitab-ı İlmü’l-Musiki ala Vechi’l – Hurufat isimli kitabı Türk müziğinin temel taşlarını oluşturur. İki bölümden oluşan bu kitapta makamlar ve usuller üzerine teorik bilgilerin yanı sıra, 16. ve 17. yüzyıla ait kendi besteleri bulunmaktadır. Kitabın ve bestelerin bugüne ulaşmasında devrin Osmanlı Padişahı İkinci Ahmed’e sunulması ve notasyon sistemi ile yazdırılmış olmasının payı büyüktür. Sonraki yıllarda Bogdan eyaletine vali olarak atanan ve Ruslarla anlaşıp isyan çıkaran Dimitri Kantemir, o dönemin Osmanlı – Rus savaşını Osmanlıların kazanmasıyla valilikten alınır ve Rusya’ya kaçar. Hayatının geri kalanını Rusya’da geçiren Kantemir, Rus edebiyatına yaptığı katkılarla da bilinir.

Osmanlı müziği diye bir tür anılacaksa kesinlikle Dimitri Kantemir’in katkılarından bahsedilmelidir. Her ne kadar Osmanlı devletinin siyasi olarak duraklama ve gerileme dönemine denk gelse de 17. ve 18. yüzyıllar millî sanat tarafı ile Osmanlı kültürünün zirve yaptığı dönemlerdir.

Dimitri Kantemir ya da Cantemir’in bestelerinde, yaşadığı döneminde ötesinde bir haz ve ritim vardır. Besteleri ne sadece melankolik ne de coşkudan ibarettir. Kantemir, devrinin halk ezgilerindeki toplumsal duygu sentezini, Batılı ezgilerde yakalayabilmiştir. 18. yüzyıl sanatçılarında ender görülen bu durum, onun siyasi kişiliğinin gerisinde kalsa da bugün bile aynı beste içerisinde Doğu mistisizmini size Batı tarzı enstrümanlar ile yaşatabilir.

Rusya’da vefat eden Dimitri Kantemir, ölümünden 200 yıl sonra 1935 yılında memleketi Romanya’nın Yaş kentine nakledilerek tekrar toprağa verilir. Ardında beş asırdan beri süregelen üç farklı kültürde edebî, siyasi ve müzikal izler bırakan bir miras bırakır.

Yazar Hakkında

Süleyman Beyazıt

Yorum Ekle