19. yüzyıl ve sonrası Osmanlı kadını için söylenebilecek en güzel nokta hem toplumda öne çıkan kişilikleri ile hem de aile içinde üstlendikleri asil rolleri ile 20. yüzyılın hemen başında ülke savunmasında ölüme yürüyen binlerce genci yetiştiren o vatan ruhunu yetiştiren anneler olmasıdır. Osmanlı’dan Cumhuriyet’e kadınlar ülke idaresinden sanata, inanç dünyasından spora Türk toplumlarında her zaman büyük roller üstlenmişlerdir. Kuruluşundan itibaren Osmanlı’da kadınlar sarayda hem yönetimdeki önemli hamleleri ile tarihi hadiselerdeki yerlerini alırken başta sanat ve edebiyat olmak üzere çalışmalarıyla da kültür dünyasının gizli kahramanlarıdır. Harem dairesinde aldıkları tedrisatla geleceğin Valide Sultanları, Hasekeleri olan Osmanlı saray kadınları arasında Hürrem Sultan tarihe en çok mal olanlardandır. Hürrem Sultan popüler kültürde bilindiğinin aksine aldığı eğitimle birkaç dil bildiği ve edebiyatla uğraştığı ve saray içi idarede çok etkili olduğu kaynaklarda geçmektedir. Tanzimat’a giden yolda Osmanlı, içinde bulunduğu siyasi buhranlar ve dış baskıların etkisine rağmen kadınların toplum içindeki ağırlığı azalmamıştır. Kadınlar ailelerin içinde bilge kişilikleri ya da inançlarındaki olgunlukları ile kültür ve tecrübe aktarımında büyük pay sahibidirler. Tanzimat dönemi ve sonrasının öne çıkan
Türk kadınlarının başında ise hiç şüphesiz Halide Edip gelir. Milli mücadele yıllarında yaptığı konuşmalarla ülkenin o döneminin önde gelen kadın isimlerinden olan Adıvar, Cumhuriyet’e geçiş sürecinde de yazdığı kitaplar ve politika mücadelesi ile bir kadın olarak kuruluştaki yerini almıştı. Tanzimat’la başlayan çağdaşlaşma hareketi çerçevesinde Türk kadını gerek
düşün hayatında gerekse toplumsal süreçlerde kendini göstermeye başladı. Eğitim ve iş hayatında atılan adımlarla birlikte kız çocukları ilk ve ortaokul seviyesinde eğitim görmeye başladılar. Avrupa ile olan ilişkilerinde etkisiyle Avrupalı kadınlar Türk çocuklarına piyano ve benzeri enstrümanlar çalmayı ve başta Fransızca olmak üzere dil eğitimini de vermeye başladılar. Osmanlı kadınından bahsedildiğinde Osmanlı azınlık kadınlarından da bahsetmeliyiz. O dönemin seyyahlarının notlarında Ermeni kadınların Müslüman kadınlar gibi giyindikleri ve hatta peçe ile yüzlerini örttüklerinden bahsedilir. Tüm bu gelişmelerin etkisiyle ve İkinci Meşrutiyet’in gölgesinde kadınlarla ilgili güncel konular konuşulmaya başlandı. İlk kadın dergilerinin çıkmaya başlaması bu dönemlere denk gelir. Bu dergilerde kadın yazarlarında yer alması sadece tüketen tarafın yükselmediğini, yazı yazan ve üreten kadınında gelişmeye başladığının kanıtıdır. Alınan eğitimlerin sonunda memuriyet ve iş hayatında aktif hale gelen kadınların bu yükselişini, gelmesi yıllardır beklenen Birinci Dünya Savaşı durduracaktır. Türk kadınlarından bahsedeceksek savaş yıllarındaki vatanperver kadınlarımızı da nlatmalıyız. Osmanlı’nın zorla sokul-duğu Birinci Dünya Savaşı’nda erkekler cepheye gittiklerinde evin tüm sorumluluğu üstlenen kadınlar, gerektiğinde cepheye de gitmekten geri kalmadılar. Nene Hatun cephedeki Türk kadınları arasında tarihe not düşülmesi gerekenlerindendir. İsmi günümüzde hâlâ anılan ve ünü ülke sınırları aşan Nene Hatun, vatan müdafaasındaki çabalarıyla bir kahramandır. Şunu çok rahat söylemek mümkün ki bugün bir vatandan bahsediyorsak bu Türk kadınlarının özverileri üzerine kurulmuştur.
VE CUMHURİYET…
Cumhuriyet’in kurulmasıyla birlikte sınırları belli olan bir ülke oldu Türkiye. İlke ve inkılapların hayata geçmesiyle çağdaş Türk kadını öğretmen, avukat, doktor ve daha birçok konumda hayatın içinde yer almaya başladı. İlk Türk kadın pilotumuz Sabiha Gökçen ve sanatçılarımız Afife Jale cumhuriyet döneminin önde gelen Türk kadınlarındandır. Osmanlıdan Cumhuriyet’e Türk kadını hem Osmanlı’nın kuruluşunda Hayme Ana, Cumhuriyet’in kuruluşunda Halide Edip Adıvar gibi güçlü kadın profilleri ile her zamana önde idi. İslamiyet’in kabulü bu durumun üzerine katkıda bulunmuş, kadınlar Türk Müslüman coğrafyasında her zaman değerli katkılarını yapmaya devam etmişlerdir.
Osmanlı’dan Cumhuriyet’e Türk Kadını
Onlar hem tarihi hadiselerdeki duruşları hem de başta sanat ve edebiyat olmak üzere çalışmalarıyla kültür dünyasının gizli kahramanlarıdır.
Yorum Ekle