Tarihî dokuya zarar vermeden kıtalararası geçişinin başarıldığı Avrasya Tüneli, Avrupa kıtasında, Bizans Imparator-luğu’nun en değerli kalıntılarından bazılarına ev sahipliği yapan Fatih ilçesinde Yenikapı’dan başlayıp Asya’da Kadıköy’ün kalbinde sonlanıyor. Avrasya Tüneli Işletme ve Bakım Binası’nın giriş holünde, 80 metrekarelik bir alana ve binanın dışında açık alanda ayrı ayrı konumlandırılmış olan Avrasya Tüneli Müzesinde proje fikrinin ortaya konulması, değerlendirilmesi ve teknoloji uzmanlık boyutları ile projenin hayata geçirilmesinde rol alan insanların, bir bütün olarak ilginç bir hikâye örgüsüyle anlatılması hedeflenmiş.
Tarihteki yaşanmışlıklara tanıklık eden ve Avrupa ve Asya yakalarının bu noktada birleştirilmesini amaçlayan, önceki denemelerinin özetiyle başlayan dijital sergi, Persler’in Antik Yunan’ı işgal etmek için suyu geçmeye çalıştıkları zamanlara kadar gidiyor. Dünya üzerindeki benzer projelere genel bakışın sunulduğu müzede diğer uzun tüneller ile Avrasya Tüneli’nin bir karşılaştırılması ilgi çekici şekilde ele alınmış. Alanda kullanılan makinelerden arta kalan parçalar, ziyaretçilerin binadan ayrılmak üzereyken görebileceği şekilde, büyük beton kaideler üzerinde konumlandırılmış. Diğer küçük makinelerin parçaları ise daha soyut bir kompozisyon oluşturacak şekilde yerleştirilerek bu makinelerin işlevleri diyagram ve çizim yoluyla ziyaretçilere aktarılmış.
Binanın bahçelerine de sismik bağlantılar için geliştirilmiş olan modellerin parçaları ve tünel yüzeyini oluşturan beton segmentler ile birlikte tünelin girişine ait ön dökümlü kısmın parçaları yerleştirilmiş. Şimdiye kadar Türkiye’de örneği görülmemiş bir uygulamayla tasarlanan Avrasya Tüneli Müzesinde dört ana projeksiyon cihazı, dinamik duvar haritalama bilgisini 16 metre uzunluğundaki bir ekrana yansıtacak şekilde kurgulanmış. Yansıtılan ve sürekli değişen devasa bilgi kaynağının, sergi salonuna girer girmez ziyaretçileri çevrelemesi ve içeriye çekmesi amaçlanmış.
Yorum Ekle