Blog

Tr Dergisi ve YEE Heyeti Belgrad’da

Belgrad üzerine…

Yunus Emre Enstitülerinin Sırbistan’ın başkenti Belgrad’daki merkezinin açılışı için bir heyetle birlikte Belgrad’a doğru yola çıktık. Aralık ayının son günleri ve dolasıyla hava soğuktu. Üç gün sürecek bu yolculuğun dönüşünde meteoroloji kar uyarısı veriyordu. Yıllarca Balkanlar’dan gelen soğuk hava dalgaları ile mevsim değiştiren bir memleketten ilk kez Balkanlar’a doğru uçuşa geçtik.

heyetHeyetimizde Uşak Milletvekili Mehmet Altay; Dil, Tarih ve Kültür Yüksek Kurul Başkanı Prof. Dr. Derya Örs; Türk Dil Kurumu Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kaçalin vardı. Yunus Emre Enstitüsü çalışmalarını yakinen takip eden birisi olarak ilk kez bir merkezini görecektim.
Nikola Tesla Havaalanında bizleri Belgrad Müdürü Doc. Dr. Selim Bey karşıladı. Selim Bey Sırbistan’da bir yıldır hizmet ediyor. Alanında uzman olan hocamız Sırpça’nın yanı sıra birkaç dili daha ustaca konuşabiliyor. Tüm ziyaret boyunca bize rehberlik etti.

kalemegdanÖncelikle biraz Sırbistan ve başkenti Belgrad’dan bahsetmek isterim. 90’larin başından itibaren büyük bir savaşın içinde olan bu coğrafyada savaş sonrası toparlanma olmamış. Osmanlı tarihinde büyük bir yere sahip olan Belgrad’da “Kalemegdan” adıyla bir kale meydanı kalmış. Evliya Çelebi’nin eserlerinde 200’den fazla cami olan Belgrad’da bugün bir cami kalmış. TİKA’nın Kalmegdan’daki bir Osmanlı çeşmesinin restorasyonunu yaptığını görmek ve bu çalışmaların devam edeceğinin bilgisini almak insanı mutlu ediyor. Aynı zamanda bu meydandan Tuna Nehri manzarası tüm görkemi ile sizi karşılıyor.

novisad genelÇok sisli bir havada geçen ziyaretimizin ilk gününde Sn. Başbakanımız Ahmet Davutoğlu, kültür merkezimizin açılışı için teşrif ettiler. Merkezin açılışından sonra öğrencilerle Türkçe olarak sohbet ettiler. Türk kitaplarından ve dizilerinden bahsettiler. Keyifli bir sohbet oldu.

heyet2Başbakanımızın gidişiyle birlikte heyet olarak bizde Belgrad’daki turumuza devam ettik. Yılbaşı öncesi Belgrad aksamlarında insanlar sokaklarda eğlenmeye başlamışlar bile. Bu coğrafyanın insanları bizlere benziyor aslında. Samimiyetleri ve misafirperverlikleri bizimkine yakın.

Sonraki gün Sırbistan’ın diğer büyük şehri Novi Sad’a doğru yola çıktık. Sisli hava devam ediyordu. Yol üzerinde tarihimizde yeri büyük olan bir yere uğradık. 1699 yılında Karlovi’de bir kilisede imzalanan Karlofca Anlaşması ile Osmanlı Devleti’nin gerileme dönemine girmişti. İşte bu anlaşmanın imzalandığı yeri ziyaret ettik.

merkezNovi Sad’a vardığımızda öğlenden sonra olmuştu. Şehir merkezinde heyet ile birlikte yemek yedik. Buranın Belgrad’dan farkı daha sakin bir yer olmasıydı. Uzunlamasına bir cadde her Avrupa kentinde olduğu gibi bir kilise ile başlıyor. Sıra sıra dükkânlar ile devam ediyor. Hem Belgrad’da hem de Novi Sad’da göze çarpan iki şey var. En çok kitapçı ve spor mağazası bulunuyor. Çok kilolu insan olmayışını buna bağlıyorum.

Sırbistan tarihinden gelen tüm etnik ve dinî sorunları hâlâ ruhunda yaşıyor ve taşıyor. Ama bunun ona hiç fayda vermediği ortada. Umarım tüm Balkan ülkeleri kültür, sanat ve insanlık çemberinde birleşir…
karlovi-1

Yazar Hakkında

Mustafa Özkan

Yorum Ekle