Dosya

Zamanda Yolculuk

İstanbul içi ulaşım, şehrin fethedildiği 1453 yılından 19. yüzyıla dek oldukça mütevazı bir seyir izledi. Asıl büyük değişim ise 1820’li yıllardan itibaren başladı.

Toplu taşımacılık anlamında ilk gelişme deniz yolunda yaşandı ve İstanbullular 20 Mayıs 1828’de ilk buharlı vapurla tanıştı. İkinci Mahmud zamanında hariçten getirtilen Swift adlı gemiye halk tarafından Buğu adı verildi. O güne kadar Boğaziçi’nde, iç limanda ve adalar arasında küçük ölçekli kayıklar marifetiyle gerçekleştirilen taşımacılık hizmeti, Buğu’yla (diğer adı Sür’at) birlikte artık şehir içi deniz ulaşımında köklü bir değişim yaşanacağının ilk sinyalleriydi. İstanbul’da deniz taşımacılığı hizmetinin daha düzenli bir hale getirilmesi amacıyla 1851’de Şirket-i Hayriye İdaresi kuruldu. Marmara sahillerinde ilk vapur, 1852 yılında Hazine-i Hassa İdaresi’nin tasarrufunda hizmete konuldu. Denizde bu gelişmeler yaşanırken, aynı dönemde karada da seyrüsefer anlamında bir takım faaliyetler göze çarpmaktaydı. 1871’de Azapkapı – Beşiktaş arasında ilk atlı tramvayların işletilmesine geçildi. Bu hat kısa bir süre sonra Ortaköy Camii önüne kadar uzatılırken, devamında Eminönü – Yedikule, Eminönü – Topkapı, Karaköy – Şişli, Pangaltı – Tatavla (Kurtuluş), Galatasaray – St. Antoine ve Beyazıt Fatih eklentileri bunu izledi. Böylece kentin Avrupa yakası, kısa bir süre içinde o dönemin şartlarına göre oldukça
gelişmiş sayılabilecek bir tramvay ağına kavuştu. EN ESKİ 2. METRO Chemin de Fer Metropolitain de Galata â Pera adıyla ve iki Fransız bankasının ortaklaşa kurdukları kumpanya, Karaköy ile Cadde-i Kebir’in (İstiklal Caddesi) Şişhane ucu arasında, bütünüyle yerin altında işletilmesi planlanan 601 metrelik Tünel’in (füniküler) inşasına başladı. Yaklaşık dört yıl süren çalışmalardan sonra 1 Ocak 1875’de tamamlanan ve dünyanın ikinci yeraltı toplu taşıma sistemi olan Tünel, törenle hizmete girdi. Aynı yıllarda şehrin caddelerinde günümüzün dolmuşları olarak kabul edebileceğimiz “omnibüs”ler görülmeye başladı. 1880’lerin ikinci yarısında Avrupa’dan iki katlı atlı tramvaylar ithal edilerek 20 yıldan fazla bir süre karşılıklı olarak Azapkapı – Ortaköy hattında hizmet verdi. Sirkeci Garı, 1890’da tamamlandı. Haydarpaşa ise 1908’de İstanbul’un ikinci tren garı olarak hizmete girdi. 1911 yılında, Tütüncü Abdüsselam Efendi adındaki bir şahıs tarafından kent dâhilinde İstanbul’un ilk taksileri çalıştırılmaya başlandı. İki otomobille başlayan hizmet giderek genişledi ve günümüzde 18 bin araçlık bir filoya ulaştı. İstanbul’da sayıları giderek artan taksilere 1 Ocak 1925 tarihinden itibaren taksimetre takılmasına başlandı. Böylece taksi taşımacılığında standartlaşma anlamında ilk adım atıldı. 1926’da Kadıköy İskelesi – Moda, Kadıköy – Üsküdar ve Kadıköy – Fener Bahçesi arasında özel girişimciler otobüs işletmeye başladı. 1930’da İstanbul caddelerinde ilk kez dolmuşlar çalışmaya başladı. Nisan 1943’den itibaren İETT İdaresi yeni bir filo oluşturarak, giderek genişleyip büyüyen bir otobüs ağı kurdu. 24 otobüsle başlatılan girişim, zaman içinde araç sayısının katlanarak artmasıyla 1950’lerin son demlerinde 140’a ulaştı. Uzun müddet buharlı trenlerle verilen demiryolu hizmeti, çağın gereklerine uyacak şekilde elektrifikasyona geçti ve ilk elektrikli tren 6 Aralık 1955’de Sirkeci Garı – Halkalı arasında çalışmaya başladı. 1959’da Sirkeci – Haydarpaşa arasında denizyoluyla vagon nakleden ilk “tren ferisi” hizmete girdi. Böylece Halkalı ve Gebze tren yolları, denizden birbirine bağlandı. Aynı yıl İETT’nin ilk üç kapılı otobüsleri Taksim – Sarıyer hattında yolcu taşımaya başladı.
30-İETT Arşivi
Araçlara arka kapılarından binerek ön kapılarından inmeye alışkın İstanbullulara, ortasında üçüncü bir kapısı daha bulunan bu farklı model vasıtayla seyahat etmek oldukça ilginç gelmişti. İLK YERLİ TROLEYBÜS: TOSUN Elektrikli tramvaylar Ağustos 1961’de Avrupa yakasında son seferlerini yaptıktan sonra, motris ve vagonlarının bir kısmı Anadolu cihetinde henüz daha aktif olan şebekeye ilâve edildi. Kasım 1966’da da Kadıköy bölgesindeki tramvay sistemi tamamıyla iptal edildi. Böylece, 95 yıldan beri kesintisiz şekilde İstanbulluları vefakârca taşıyan tramvaylar tarih oldu. İlk troleybüs seferleri Topkapı – Eminönü arasındaki 84 numaralı hatta başlatıldı. Troleybüsler kentte 1984’e kadar çalışmaya devam etti. Deniz ulaşımında ise 1966’nın Mayıs ayında Harem ile Sirkeci arasında araba vapuru taşımacılığına geçildi.
37-İETT Arşivi
Birkaç yıl sonra yerli troleybüs imalatı gündeme geldi ve Şişli atölyelerinde Türk mühendis ve işçilerinin çalışmaları sonunda ilk yerli troleybüs Tosun ismiyle hizmete girdi. TCDD İşletmesi, 29 Mart 1969 gününden itibaren Haydarpaşa – Gebze arasındaki banliyö tren hattını elektrikli olarak çalıştırmaya başladı. 100 yıl boyunca buhar marifetiyle işletilen tarihi Tünel, elektrik kuvvetiyle çalıştırılacak şekilde tadil edilerek 1971’de yeniden seferlerine başladı. 1970’lerin ilk yarısına Boğaz Köprüsü’nün yapımı damgasını vurdu. Boğaziçi Köprüsü, 30 Ekim 1973’de törenle açıldı. 1988 yılında ise Fatih Köprüsü, düzenlenen görkemli bir törenle hizmete girdi. Bir yıl sonra hızlı tramvay, Aksaray – Ferhatpaşa (Kartaltepe) arasında yolcu taşımaya başladı. 29 Aralık 1990’da İstiklâl Caddesi’ni boydan boya kat eden Taksim – Tünel nostaljik tramvay hattı devreye alınırken, akabinde Aksaray – Beyazıt cadde tramvayı hizmete girdi. 1993 – 94 seneleri arasında İstanbul caddeleri ilk defa iki kez otobüslerle tanıştı. 20 Aralık 2002 tarihinde hızlı tramvayın havalimanı istasyonu tamamlanarak
kullanıma açıldı. Bu sayede kent içinde ilk defa demiryolu ve havayolu şebekeleri birbirleriyle buluştu. 30 Ocak 2005’te cadde tramvayının Eminönü – Fındıklı bölümü tamamlanarak, 44 yıl
aradan sonra yeniden Galata Köprüsü üzerinden setler geçmeye başladı. 29 Haziran 2006’da şehrin ikinci füniküler sistemi olan ve yolculuk süresini 80 saniyeye indiren Taksim – Kabataş hattı şehre kazandırıldı. Tarih 2007 yılının 17 Eylül’ünü gösterdiğinde İstanbul yepyeni bir taşıma konseptiyle tanıştı ve kent için özgün şekilde tasarlanan metrobüs sistemi devreye alındı.

Yazar Hakkında

Akın Kurtoğlu

Yorum Ekle